ŞAMPİYONLUK ÖYKÜSÜ - 2005/2006



14 sene sonra gelen şampiyonluktan sonra en değerli şampiyonluktu belki de bu şampiyonluk.
Bütün sezon muhteşem bir hırs , muhteşem bir azim , muhteşem bir birliktelikle , muhteşem bir takım ruhu ile oynamıştı bu takım.
Kadrosu ahım şahım değildi , ekonomik bütçeyle kurulmuş sıradan bir takımdı.
Bu takım için sadece forvetler çok iyi gözüküyordu.
Hakan Şükür , Hasan Kabze , Necati Ateş , Ümit Karan…
83 puan almıştı o sezon Galatasaray.

18.Hafta Konyaspor maçı. Kar , kış , kıyamet kopuyor Konya’da. Top oynanmıyor adeta sahada.
90 dakika boyunca gol çıkmıyor ama 90 dakika sonunda uzatmalarda bir çocuk çıkıyor , kendini gösteriyor ve golü atıyor. O çocuk kim mi Aydın Yılmaz. Bu şampiyonluğun belki en önemli galibiyetlerinden bu maç.

Bu sezon bunun gibi çok maç var açıkçası 1-2 tane değil bir sürü.

31.Hafta Fenerbahçe maçı. Kadıköy deplasmanı.
Belki de bütün sezonun şampiyonluk düğümünün artık kopacağı bir maç.
Büyük umutlarla gidiyoruz Kadıköy’e. Yıllardır süregelen şanssızlığı kırmak ve şampiyon olmak için gidiyoruz bu sefer.
Maç başlıyor ve olmayacak şeyler olmaya başlıyor.
4-0 yeniliyoruz Fenerbahçe’ye.
Şampiyonluk gitti diyoruz artık , bitti her şey bitti.

7 Mayıs 2006 İnönü Deplasmanı..

33.Hafta ; Eğer şampiyonluk yarışını son haftaya kadar devam ettirmek istiyorsa bu maçı mutlaka almalıydı Galatasaray.

Maç başladı , karşılıklı ataklarla ama ilk yarı gol sesi çıkmadı.
Umutlar tükenmeye başladı dakikalar geçtikçe , 51.dakikada Tümer çıktı sahneye ve Beşiktaş’ı 1-0 öne geçiren golü attı.
Şampiyonluk gitmişti , her şey bitmişti.
Muhteşem bir sezonu şampiyonluk alamadan bitirecektik.
Dakikalar 60’ı gösterirken Hasan Kabze girdi oyuna , nereden bilebilirdik ki çıkıp 2 gol atacağını?
Oyuna girdi ve girdikten 4 dakika sonra güzel bir gol attı.
Ama bu gol yetmezdi Galatasaray’a , 1 gol daha lazımdı.
Dakika 90 oldu gol yok , uzatmalar başladı 1-2 dakika geçti gol yok.
Dakika 90+3’de Beşiktaş taraftarları golden önce İnönü’yü hep bir ağızdan “Zalaad gelsin sizi kurtarsın” sözleriyle inletiyordu.
İşte tam o sırada Sabri topu içeri doldurdu ve Hakan Şükür kafayla indirdi topu tam o sırada tribünler bir anda sustu , çıt çıkmıyordu ki birden Goooooolllll sesiyle inlemeye başladı bütün stad Galatasaray’lı taraftarların sesiyle.
Hasan Kabze ceza yayının içinden öyle vuruyordu ki kalecinin yapacağı hiçbirşey yoktu.
Kazanmıştı Galatasaray , şampiyonluğu son haftaya taşımayı bilmişti…

Son hafta Ali Sami Yen’de oynuyor Galatasaray.
Kayseri ile oynanacak maç.
Şampiyonluğu son haftaya taşımıştık taşımasına ama Fener’de Denizli ile yapacaktı.
Rahat kazanır gözüyle baktığı için herkes aslında pek ümit yoktu şampiyonluğa.
Ama sırf bu sene edilen mücadeleden dolayı Galatasaray taraftarları Ali Sami Yen’i bayram yerine çevirmişti.
Her yer Sarı-Kırmızı’ydı bugün.
Maç saati geldi ve maç başladı.
Dakikalar 18’i gösterdiğinde İlic çıktı ortaya ve golü attı.
1-0 öne geçtik. Ve ilk yarı bu skorla bitti.
İkinci yarı başladı ve Sabri Sarıoğlu çıktı bu sefer ortaya ve attığı golle 2-0 öne geçirdi Galatasaray’ı.
Fener maçı da hâlâ 0-0’dı.
Neden olması , belki de şampiyon olacaktık ?
Dakika 85 birkez daha Sabri çıkıyor ve 3-0 yapıyor.

 Fener maçı hâlâ 0-0.
Dakika 87 ve top auta çıkıyor , bir anda bütün tribünler gol diye bağırmaya başlıyor.
Ardından Hasan Şaş ve Hakan Şükür’ün maçı bırakıp sevinçleri göz önüne geliyor.
Denizli gol atmıştı 1-0 öne geçmişti.
Ve hakem son düdüğü çalıyor ve maç bitiyordu Galatasaray 3-0 kazanmıştı ama olmayacak şeyler olmuştu tam 16 dakikalık uzatma verilmişti Denizli’de.
Kimi oyuncu sahada yere yatmış sonucu bekliyor , kimisi tribüne çıkmış maçı izliyor , kimisi almış çocuklarını kucağına maçın bitmesini bekliyor.
Fener gol atıyor ve 1-1 oluyor.
Daha dakikalar var maçın bitmesine , herkesi heyecan ve korku sarıyor.
Gerisini anlatmayayım ve video bırakayım buraya , o 16 dakika boyunca beklerken neler yaşandığını videodan izleyelim.

link : 
www.youtube.com/watch?v=_ejqdD659QQ



Galatasaray Şampiyon’du.
Hasan Şaş’ın deyimi ile ; Para her şey değil , Allah’ın adaleti…
O gün oraya takımı alkışlamak için gelen 25 bin kişi şampiyonluğu kutluyordu.
UEFA Kupasını kzanırken Popescu’nun attığı son penaltıdan sonra nasıl sevindiysek bu maçtada aynı sevinci yaşadık.
Belki kat ve kat daha fazlasını.
İmkansız Galatasaray’ca değildi bunu anladık o gün.
Galatasaray’ın lügatında imkansız diye bir kelime yoktu bir kez daha öğrendik…

0 yorum:

Yorum Gönder

SONSUZA DEK

SONSUZA DEK