Bir deplasman ki sonunda kupa var...
Deplasman anılarını hep en çok sevdiğim anılardır. İçinde birlik,zorluk,kardeşlik vardır.
İki kişi İstanbul'dan Londra'ya yola çıktık. Biletimiz bile yoktu ve gittiğimiz sadece hazırlık maçıydı. Londra'ya tam inişe geçiyoruz derken türbülans ve Londra üzerinde atılan 4-5 turun ardından artık Heathrow havaalanındayız. Bizi twitterın ünlü bir ismi karşıladı namı diğer FTW :) Cuma günü vardığımız Londrada önce yemek, biraz turistik gezi derken akşam oldu ve ultrAslan İngiltere ye üyesi kardeşimiz Tolga Vezir'in evine yerleştik. Sağolsun bizi kendi evimizde hissettirdi. Akşam evde otururken bahsi geçen Hollanda'dan, Berlin'den ve Belçika'dan gelecek insanlardı. Bir hazırlık maçı ve Avrupa'nın bir çok şehrinden gelen insanlar...
Uzun lafın kısası cumartesi oldu ve Porto maçı geldi çattı. Maç saat 14:00 da ve stada yaklaşık 2 km ötede bulunan Highbury Islington adlı metro istasyonundan stada kortej vardı. Yürüyüş esnasında polis yaklaşık 100-150 kişi için önlem aldı ama sanki savaş çıkacak gibi gergindiler.
Stada yüründü hiç gerginlik yok hatta stada girildi hala gerginlik yok. Davullar ve pankartlara müsaade edildi, hatta topluca durmamıza da müsaade edildi. Bu yazdıklarımın hepsi şaşırtıcı şeylerdi ama herşey 4. dakika normale döndü. Önce güvenlik görevlileri oturmamızı istediler ardından polis bizim biletlerimizin üstünde ki koltuklara oturmamızı istedi. Daha sonra güzel bir dümen hoooop dışarıdayız. Sonuç iki gözaltı ve maçı sadece stadın içinden gelen seslerle takip etmeye çalışmak.
İlk gün stadtan atılınca grup polis tarafından bir yere kadar götürüldü ve stadtan uzaklaştırıldı ama kimse dağılmadı hep birlikte bir parkta oturup muhabbet sohbet ve kritik yapıldı. Yarın ne yapacağız diye...
Pazar Arsenal maçı... Yine aynı istasyondan kortej. yine stada beraber girdik ilk günden farklı olarak herkes kendi koltuğuna oturdu ama sadece 1 dakikalığına :) beraber maçı izledik beraber tezahürat yaptık beraber bağırdık beraber çıldırdık. Bunun sonucunda 1-0 geriden gelip Arsenale koyan takımımız kupayı aldı biz de taraftarlığı tamamen unutan Arsenal seyircisine tribün atmosferinin nasıl olması gerektiğini gösterdik. Umarım ders almışlardır. STAND UP AND SUPPORT YOUR TEAM...
Asıl yazacaklarım bunlar değil aslında. İngiltere'ye yapılan bu deplasman bana bir kez daha şunu gösterdi tribün kardeşliği hiç bir şekilde akıl ve mantık ile ifade edilemez. Hiç tanımadığın insanları evinde ağırla, onlar için bilet bul, onlarla birlikte polisle mücadele et, rakip takım taraftarlarını çıldırt... Kolay iş değil bunlar aga.
ultrAslanı seversiniz sevmezsiniz onu bilmem ama ultrAslan Avrupa bu organizasyonun en önemli parçalarındandır. Bunu Avrupa deplasmanlarında daha net anlıyorsunuz.
Düşünsenize Belçika,Hollanda,Almanya,Türkiye ve hatta Danimarkadan insanlar sadece Galatasaray'ın hazırlık maçı için Londra'da buluşuyorve iki günde toplam 95 dk maç izliyor. Bunu açıklayabilecek ne bir felsefe ne de bir bilim dalı var.Biz buna Galatasaray Sevdası diyoruz.
Ben şahsım adına başta Sercan, Tolga, Erhan, Ökkeş ve adı aklıma gelmeyen tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. Bizi ağırladıkları için değil içlerinde taşıdıkları Galatasaray ve tribün aşkı için. Galatasaray adının geçtiği HERYERDEYİZ... (Bu sloganı ultrAslan Uni de iken bulan kardeşim Nuri Selçuk Tunceli'ye de sonsuz teşekkürler )
0 yorum:
Yorum Gönder